BÜYÜK TIMARHANEDEKİ
TROMPET SESİ (*)
Ali BULUNMAZ
Salonlarda konuşlanmayı
pek seven edebiyat cemaatinin o ikiyüzlü ortamına girmeyi hep
reddeden ele avuca sığmaz bir adamdı Boris Vian. Yaptığı her
işte; müzik, tiyatro, yazarlık ve şairlikte sürekli özgün ve
çok fazla insanın dokunmaya cesaret edemediği şeylere yöneldi.
1968 hareketlerine kadar
onu genelde bilen bildi. Git gide azımsanmayacak bir okuyucu kitlesi
edindi. Kısa yaşamına hayli dolgun eserler sığdıran Vian,
samimiyeti, eleştirelliği ve hiç sapmadığı ahlaki çizgisiyle
kimseye yaranma derdi olmadan, skandallarıyla ve kitaplarınınve
eylemlerinin yarattığı sarsıntılarla gündeme geldi.
Edebiyatın
bozguncularından biri sayılabilecek bu asabi adamın temel derdi
saygısızlığı, onursuzluğu ve ikiyizlülüğü alaya alarak
eleştirmekti. Başardı da. Bir başka özelliği, onu anlayabilmek
için kimi zaman Vian'dan uzaklaşmanın gerekliliğiydi. Aslında
bu, duruma göre değişiyordu; bazen Vian çağırdı bazen de
kovdu. Zor adam anlayacağınız.
KIRIK DÖKÜK
SOKAKLARDA BİR GEZGİN
Bir Kara Kedi İçin
Blues, Vian'ın kendi öykülerinden yaptığı
bir seçki ve onun biçeminin özelliklerini yansıtıyor. Vian,
yaşadığı dünyanın sevgi dolu olmadığının farkındaydı. Bu
anlamda herhangi bir inşa çabası da yoktu. Fakat onun en belirgin
tavrı, savaşın anlamsız bir şey olduğunu savunmasıydı;
insanların birbirini boğazlamasının ne kadar büyük bir eblehlik
olduğunu söyleyip durdu. Bir Kara Kedi İçin
Blues'da da yine bu savunu öne çıkıyor.
Vian, kırık dökük sokaklarda dolanırken elinde kalemi ve
defteriyle sanki bir günce tutuyor.
Öykülerinde çekici ama
aynı zamanda tedirgin edici bir şeyler var. Bunu tam olarak
açıklamak veya adlandırmak mümkün değil, fakat insanın
anlatmaya korktuğu ya da hasır altı ettiği paranoyak ve
trajikomik tarafını su yüzüne çıkarmaya uğraştığını
söyleyebiliriz ilk bakışta. Huysuz yazarımız, arada bir ters
köşe metinlerle bizi silkelemeyi de ihmal etmiyor. Vian'ın
gözünden kıçı kırık görünen bir dünyaya da bu yakışırdı
zaten!
Kitaptaki kahramanlara
baktığımızda, hepsinin kendi çapında yaşamla bir sorunu
olduğunu fark ediyoruz. Ama herhangi bir şekilde abartılı ve
ortalığı sille tokat yıkma derdinde değiller. Metinlerin ve
kahramanların bir başka özelliği teatrallikleri. Vian'ın
kurgusunda diyaloglar büyük yer kaplıyor ve böylece öykülerin
pek çok yerinde bir sahne kuruluveriyor.
OKURU KİLİTLEYEN
YAZAR
Vian, metaforları ve
fantastik öğeleri başarıyla birleştirdiği öykülere de yer
veriyor kitapta. Örneğin “Bir Kara Kedi İçin Blues” bu
bakımdan dikkate değer bir metin. Lağım fareleri, adeta
insanlaşmış bir kara kedi, onu kucaklayan fahişe ve kedinin
tüyünden akan nane likörünün yer aldığı hikâye, Vian'ın
karmaşık ama bir o kadar çarpıcı anlatım tekniğini yansıtan
deneysel bir metin.
Yazar, bir tür
tımarhaneye dönüşmüş dünyada ayakta kalmaya uğraşanların
hikâyeleriyle de yüzleştiriyor bizi. Vian, zamanın aslında nasıl
boğucu bir yanının olduğunu; bombalar, çatışmalar ve insanın
türlü salaklıklarla birbirini kesip biçtiği bu büyük akıl
hastanesinin koridorlarında ufak bir gezintiye çıkarıyor.
André'nin öyküsünde olduğu gibi birden bire “alarm susuyor”,
ardından “gece ahenksiz bir perdeden gelen sesle” boğuluyor ve
ışıkların geri çekilişiyle “saat sarkacının var oluşu sona
eriyor.”
Derlediği öykülerde
Vian'ın, gününün tanıklığıyla tuhaf biçimde işleyen hayal
gücünü birleştirdiğini görüyoruz. Bunun yanında
müzisyenliğinden gelen ritm kavrayışıyla ve şairliğinin
etkisiyle ortaya çıkan söz oyunları ve işçiliği hikâyelere
sinmiş durumda.
1940'ların savaşla
yoğrulmuş ortamı, Vian'ın bu seçkisinde kimi zaman fonda çalan
bir müzik şeklinde kimi zaman da tamamen ön planda. Bu yüzden
Vian'ın trompetinin tiz sesi kulağımızda çoğunlukla acı bir
titreşim bırakıyor. Fakat şunu belirtmek gerek, Vian bu sıkıntılı
ortamı sömürmeye veya derin bunalımlar yaratacak kara tablolar
çizmeye girişmiyor. Aksine buradan kendince esprili bir söylem
oluşturuyor.
Vian seçkide yer alan
öykülerinde, insanın karanlık noktalarına eğilir ve var oluşuna
dair kimi yollara girerken okuru trajikomik öğelerle dolu ve
eleştiri yüklü bir odaya kilitliyor biraz da.
Bir Kara Kedi İçin
Blues/ Boris Vian/
Çeviren: Anıl Karol/ Marjinal Kitap/ 110 s.
(*)
Cumhuriyet Kitap,
24.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder