21 Şubat 2012 Salı

BURROUGHS CEHALETİ ALIR... (*)
Ali BULUNMAZ

“Hapiste olduğunu bilmeyen bir adam asla kaçamaz. Gezegenin ve bedeninizin neredeyse hiç kaçılmaz bir hapishane oluşturduğunun farkına vardığınız (...) hapishanede olduğunuzu fark ettiğiniz anda kaçış şansınız vardır.”
William S. Burroughs

Bilinç akışı tekniği ve serbest çağrışım ustası tekinsiz adam William S. Burroughs (WB), bilincin eteklerinden bu kez içerilere doğru yol alıyor. Benim Eğitimim, WB'nin bir tür otobiyografisi ama elbette kendi biçemiyle. Çünkü bu adam her zaman kendini acayip şekillerde sunmuş biri. Bu kez bedene giren uyku, okura WB'nin, düş ve düşünce dünyasının dökümü olarak yansıyor.

“BAĞLAMSIZ” ÖYKÜLER
Adam, rüyalarını döküp saçarken bunun neden pek çok insana sıkıcı geldiğini de bulmuş durumda: “Bağlam yok.” Bağlamı olmayan rüyaların anlatımı WB'nin metni için de geçerli; sağa sola çarparak sürükleniyoruz. Aslında WB, anlattıklarının rüya olduğunu söylerken uykuyla ayık olma hali arası bir durumda bulunduğundan da şüphelenir. Yerçekimi var gibidir öte yandan da yok gibi.

WB'nin kullandığı araba o kadar hızlı ve savruk gidiyor ki o rüyayı yaşamaktan başka çareniz yok; absürd olaylar da cabası: “Otel odası. Bir koridorda bir sürü kedi ve gri-kahverengi kaba tüylü, porsuğa benzeyen iri bir hayvan. Yatağım kedilerle dolu. Yastığın üzerinde yeşil gözlü leylak rengi bir kedi, yaklaşık dört aylık, ısıran ve tırnak atan küçük bir siyah kedi yavrusu. İki minyatür kedi su dolu bir bideye düşüyor. Çıkarıyorum. Rüyadayken uyanıyor ve rüyayı yazıyorum.”

WB'nin rüyaları, sanatsal yaratı ve yaratıcılığı; özellikle resim ve yazarlık üzerine kimi düşüncelerle renkleniyor. Uçuk kaçık adamımız, ağır sanatsal konulara girmekten çekinmiyor kısacası. Öte taraftan WB'nin gezindiği karanlık ama bir o kadar da renkli sokaklara taşıyor bizi. Orada hayalin ve gerçeğin en ebruli halleri var. Eğlencenin yanında karaltılar da basıyor adamımızı:

“Felç edici depresyonlar çekiyordum. Bazen kendime, kendini bu kadar kötü hissettiren biri nasıl yaşayabilir diye soruyorum ciddi bir şekilde. Sık sık atağa düşüyorum. Yatağa demek istedim elbette. Bunu düşünüyorum da, benim hiç Atak diye bir sevgilim olmadı.”

“ÖLÜLER ÜLKESİ”NDEN SEVGİLER
WB'nin rüyaları, günlük yaşantısı gibi kıpır kıpır. Yerinde duramayan adamımız, kendisiyle beraber pek çok şeyle meşgul. Belki de bu yüzden, rüyanın doğası gereği kendini bir anda İtalya'da buluveriyor. Aslında biz buna WB'nin bilinçaltının ya da daha doğru ifadeyle paralel evreninin yansıması da diyebiliriz: Kitaptaki, dar zamana sıkışmış hikâye bolluğunun zihni zorlayan ve zorlarken WB'ye dair ip uçları veren anlatımı. Hastanede debelenirken birden elinde silahıyla sokakta dolaşmaya başlayan biriyle burun buruna gelmemiz de o ipuçlarından biri yalnızca. Öbürü, “ölüler ülkesi”ndeki gezinti ve mortu çekmiş ya da kayıplara karışmış arkadaşlarıyla uçsuz bucaksız konuşmalar.

İşte bu “ölüler ülkesi”nin, WB'nin gözünde ve kitabı ithaf ettiği en kadim insanı Micheal B. Emerton'a bir selam gönderiyor dostumuz: “Micheal B. Emerton 4 Kasım 1992'de kendini vurdu. En derinden hissedilen yaşantı, sözcüklerle aktarılması en zor olanıdır. Onu hatırlamak boşluğu getirir, onarılmaz bir kaybı fark etmenin keskin acısını.”

Gören WB, görünmeyenlerin ülkesinde geziniyor en kısa tarifle. Beat Kuşağı ve dostumuz WB, çatlaklardan sızmaya devam ediyor...


Benim Eğitimim/ William S. Burroughs/ Çeviren: Süha Sertabiboğlu/ Sel Yayıncılık/ 190 s.

(*) Cumhuriyet Kitap, 08.12.2011

Hiç yorum yok: