1 Aralık 2010 Çarşamba

TEKRAR ÇAL BACH… (*)
ALİ BULUNMAZ

Baştan söyleyeyim, benim kahramanım Chopin. Onun parçalarını dinlerken aldığım keyfin haddi hesabı yok. Ama eğri oturalım doğru konuşalım, Johann Sebastian Bach müziği okuyup üfleyenlerin üzerinde hemfikir olduğu bir dahi.

Bu anda Bach’la Chopin veya bir başka ismi kafa kafaya çarpıştıracak değilim. Niyet, Armand Farrachi ve pek çok kişinin Bach’ı neden kahraman bellediğini anlamaya çalışmak. Bach, Son Füg, Farrachi’nin bu büyük müzisyen ve besteciyi nasıl gördüğünün ipuçlarını verecek bize.

Farrachi’nin bakış açısından hareket ettiğimizde Bach, yalnızca bir müzisyen değil; aynı zamanda önemli bir düşünür. Hem müzik hem de yaşam üzerine kafa yoran bir bilge. Ancak sonuçta Bach’ın yaşamı müziğe adanmış. Kendisi, “müziğe ya da Tanrı’ya adanmamış zamanı boşa geçen zaman” diye niteler. Farrachi’ye göre onun müziği “Tanrı’yı onurlandırma biçimi”dir. Bu yüzden St. Thomas Okulu bir ev, müzik ise evren anlamına gelir Bach için. Tüm bunlarla beraber onun en büyük hedefi, bir daha kimsenin bir benzerini yazamayacağı füg oluşturmaktır; dünyanın en güzel fügünü.

Farrachi, Bach’ın bu süreçte yaşadığı döneme ilişkin eleştirilerinden birini hatırlatıyor: “Müzik düşkünü olduğunu ileri sürenler de dâhil olmak üzere, insanların neredeyse tamamı, aslında hiçbir şey duymayan sağırlardı; daha önce müzik olmayan yerde müzik yaratanların üzerinde uygulayacakları tam yetki, orduları yönetmek arabacılara ya da ayin yapmak demircilere düşermiş gibi elbette bu sebepten onlara veriliyordu.”

Bach, her şeyi yapabilecek, her parçayı takılmadan çalabilecek gücü kendinde bulan; en azından böyle hisseden bir kişiliğe sahip. Ama yine de her şeyin başına çalışmayı koyup “iki elinde de beş parmak bulunan biri çalışırsa benim kadar çalabilir” diyor. Buna tevazu mu yoksa öngörü mü veya ego mu demeli? Belki üçünün karışımı bir duygu durumu.

Bu duygu, bir ezgi yarım kaldığında rahatsızlanışını tetikler. Miyop olan gözlerinin körleşmesi de pek çok şeyi yarım bırakır. Çalar ama yazamaz. Körlük, Bach için yarı ölüm gibidir. Zaten kısa süre sonra eksik parça da tamamlanır, göç gerçekleşir.

Farrachi, Bach’ı ve ondan geride kalanları anlatırken kahramanının portresini çiziyor. Tıpkı Bach’ı resmeden birkaç tablo gibi. “Müzik, yaşamdan önce mi son bulur?” Bach’ta çelişki yaratan soruların başında geliyor. Bu, Bach’ta nasıl bir çelişki yaratmış olursa olsun Farrachi’nin kahramanı için yazdığı kitap da Bach’ın eserleri de gösteriyor ki, yaratılar yaratıcılarından daha uzun ömürlü…

Bach, Son Füg/ Armand Farrachi/ Çeviren: Heval Bucak/ Can Yayınları/ 94 s.

(*) Sabit Fikir, 29.11.2010 [http://www.sabitfikir.com/elestiri/tekrar-cal-bach]

Hiç yorum yok: