1 Şubat 2011 Salı

DİKKAT BURROUGHS VAR! (*)
ALİ BULUNMAZ

Beat Kuşağı’nın yaratılarına teğet geçen ya da bunları kavrayamayanların sığındığı en önemli bahane “bu heriflerin kafası güzel, kafası güzel olmayan okur ne etsin Beatleri” biçiminde. Eh, her naneye yüzeysel yaklaşanlar için biçilmiş kaftan bu; hal böyle olunca, bahaneleriyle dolu kayıklarına binenler Allen Ginsberg’i, Gregory Corso’yu, Lawrence Ferlinghetti’yi, Jack Keruoac’ı ve William Burroughs’u çekmek zorunda değil elbette. Ama vaziyet hayli ciddi, bu kaçıkların sorunu kafayı dumanlı tutmak değil; saman kafalılara karşı çıkmak.

Burroughs, Beat’ler içindeki en üretken isimlerden. Saman kafalara attığı tokatların haddi hesabı yok. O beşkardeşlerden bir tanesi de Yumuşak Makine romanı; üçlemenin ilk kitabı.

Yumuşak Makine’nin en belirgin özelliği, metinlerin birbirinden kopukluğu; bol virajlı ve yine vurucu, başkaldıran satırlar. Nedenine gelince: Burroughs, bağımsız teyp kayıtlarını art arda eklemiş.

Burroughs’un asfaltın altındaki künklerde dolaştığı kitap, okuru, oradan oraya savuran; hiç beklemediği insanlarla (bir keşle, bir bankacıyla, tezgâhtarla veya operatörle) aynı anda yüzleştiriyor. Anlayacağınız tuhaf bir hayal dünyası.

Burroughs, zihnimize kimi zaman “ruh kıracağı” gibi özgün alet ve kavramlar sokuyor, bazen de “yönetici kereste” türünden belirlemeler ortaya koyuyor. Romanda her zamanki gibi şiddet dozu yüksek; işkenceler, sanrılar ve alabildiğine seks hikâyeleri…

Kitapta “kokainin ölümcül elektrik sesi”ni duyuyoruz. Tam altın vuruşluk bir öfke, dumanlı kafayla harekete geçen onurlu serseriler ve nerede patlayacağı belli olmayan sıyrık adamlar. Romanın özeti bu.

Peki, roman ne anlatıyor? Şu tadımlık alıntı az buçuk fikir verebilir: “Aslında hiçbir zaman yapılamayan yeni köprüye yol açmak için nehir kenarında Çinli demiryolu işçilerinin afyon çektiği gecekonduları yıkmışlar ve gecekonduların altındaki sıçanlar kuşaklardır keş olmuş. Şimdi sıçanlar sokaklarda koşturup duruyor afyonsuzluktan, sinirli çığlıklar atarak ısırıyordu gördüğü herkesi…”

Burroughs, tutunamayan ama birbirine tutunan tipleri yine başrole aldığı Yumuşak Makine’de okuru bir cangılın ortasına atıyor.

Afiyet olsun…

Yumuşak Makine/ William Burroughs/ Çeviren: Süha Sertabiboğlu/ Sel Yayıncılık/ 140 s.

(*) Sabit Fikir, 27.01.2011 [http://www.sabitfikir.com/elestiri/dikkat-burroughs-var]

Hiç yorum yok: